25 Ekim 2018 Perşembe

Deontolojik Ahlak Çalışmaları: Olgunluk-Yetkinlik




Bu çalışma Mevzuat Dergisi yıl 8 Sayı 90 Ağustos 2005 sayısında yayımlanmıştır

Türk Dil Kurumu sözlüğü olgun kelimesini (meyveler için) yenecek duruma gelmiş, (insanlar için) bilgi, görgü ve hoşgörüsü gereği kadar gelişmiş, kâmil olarak tanımlamaktadır[1].
Herhangi bir nesnenin –örneğin meyvenin-büyüyüp gelişmesi olarak anlamını bulan olgun(laşma) kavramı[2], insan için duygu ve düşünce bakımından yüksek seviyeye ulaştığı için olayları geniş görüş açısından değerlendirebilen, hoşgörülü, bilgisi ve görgüsü gelişmiş, kültürlü, yetkin olarak tanımlanmaktadır. Olgunlaşmak, duygu ve düşünce bakımından yetkinliğe ulaşmak, olgunlaştırmak ise olgun duruma getirmektir. Olgunluk ise, duygu ve düşünce bakımından yetkinliğe ulaşmış olma halidir[3]. İnsan hayatında bedeni ve ruhi yeteneklerin gelişme sürecini tamamlayarak en yetkin duruma ulaştığı dönem olgunluk çağıdır ve olgun kavramının durumunu anlatmaktadır ve bilgi, görgü ve hoşgörü bakımından gereği kadar gelişmiş olma durumu, yetkinlik, kemal (Yüzündeki incelik, olgunluk onu bambaşka seviyede bir erkek gösteriyor- H. E. Adıvar) olarak tanımlanmaktadır. Bu yüzden, insan hayatında beden ve ruhî yeteneklerinin en yetkin olduğu dönem  olgunluk yaşı dönemidir[4].
Yetki, bir kimseyi herhangi bir alanda söz sahibi kılan, bir görevi, bir işi yaparken kendi görüşleri doğrultusunda davranabilme, karar verebilme ya da buyurabilme olanağı sağlayan hak ve salahiyettir[5].  Askeri anlamda ise, sevk ve idare ile çeşitli askeri hizmetleri yürütmek amacıyla kararlar almak, gerekli emirler vermek ve yayımlamak üzere bir askeri görevliye sağlanan haktır.
Yetkin, gerekli olgunluğa erişmiş, kamil, mükemmel anlamına gelirken yetkinlik ise yetkin olma durumu, kemal, mükemmeliyet olarak tanımlanmakta, iş ortamında ise hayatta kalabilmek ve işlevlerini sürdürebilmek için gerekli araç, teknik ve stratejileri geliştirme becerisi olarak anlamlandırılmaktadır. Kendisinden beklenen tüm nitelikleri taşıyan, kusursuz, eksiksiz bir kimse ya da bir şey için kullanılan yetkin[6] ve onun türetilmiş hali olan yetkinlik,
- Bilgi, beceriler, yetenekler, motivasyon, inançlar, değerler ve ilgilerin bir karışımıdır.
- Bir işteki yüksek performans ile birleşen bilgi, beceri, yetenek ve özelliklerdir.
- Güdü, karakter, kişilik, tutum, değer, içerik bilgisi veya kavrama becerisi ve üstün başarılı olanları ortalama performans gösterenlerden ayırmak üzere güvenilir bir şekilde ölçülebilen diğer kişisel özelliklerin bir birleşimdir.
- İş amaçlarını gerçekleştirmede kullanılan ölçülebilir iş alışkanlıklarının ve kişisel becerilerin yazılı tanımıdır şeklinde farklı şekillerde tanımlanmıştır[7].
Tanımlardan yetkinliğin beş özelliği ortaya çıkmaktadır:Bilgi (Her yetkinliğin az yada çok kavramsal boyutta bir bilgi düzeyinin olması) Beceri (Yetkinliğin doğal yada tecrübe ile kazanılmış yetenek boyutudur), Tutum( Kişilik özellikleri, karakter, inanç ve değerler gibi subjektif özelliklerin, bilgi ve beceriyi harekete geçirme konusundaki yaklaşımıdır), Gözlemlenebilir davranış (Yetkinliğin gözlemlenebilir (ve ölçülebilir) davranışa dönüşmesidir) Üstün performans (Davranış sonuçlarının ortalama performanstan daha fazla başarı sağlamasıdır)[8]. Tanımlardan yola çıkarak denilebilinir ki Yetkinlikler, mükemmel performansın elde edilmesinde ayırt edici olan bilgi, beceri ve tutumları kapsayan gözlemlenebilir davranışlardır[9].
Olgun insan, insanlık için durmadan çalışır özveride bulunur ve çoğu zaman da pastanın bölüşülmesinde en alt tabakalarda yer alır. Olgunluk, bir yaşam biçimidir. Kendini aşmış evrenselleşmiş kişi olduğundan kendine has bir yaşamsal disiplini olan, herkesten fazla toplumsal sorumluluk taşıyan kişidir. Ülke ve bölge sınırlarını aşan, yer yüzünün her noktasında meydana gelen olayların kendisini de ilgilendirdiğini düşünen kişidir. Dili ve dini evrenselliktir. İnsan kendi toplumunun veya kendi emeğinin ürettiği maddi ve manevi değerleri olan kültürel bir varlıktır. Olgunluk, bir kültür ve ahlak (etik) olayıdır. Olgun insan da toplum içerisinde yaşadığı için toplumla birlikte olması gereken durumlarda kendi iradesi dışında zorunlu bir takım ilişkiler çerçevesinde üretim sürecine girmek ve toplumun ortak kültürünü paylaşmak zorundadır. Toplumun oluşturduğu hukuk, sanat, felsefe, din ve ahlak değerleri gibi. Buradaki olgun insanın kendi toplumsal dinamiği içerisinde bir ulusal veya toplumsal kültürü vardır, bunlardan ise dayandığı sınıfın kimliği ve kültürü ağır basmaktadır. Bu yönüyle olgun insan bir kişilik ve kimlik taşımaktadır. Bir de olgun insanın başka bir kimliği veya kültürü vardır ki oda evrensel kimliğidir. Bu yönüyle olgun insan kendini ve dar çevresini aşmış kişidir. Sınırları evrenin sınırları ile ölçülmektedir[10].
Olgunluk, doğuştan değildir eğitim ile kazanılacak bir olgudur. Olgun insanın en önemli özelliklerinden biride onun ahlaki hayatıdır. Olgun insanın ahlaksal hayatı, sürekli bir arayış heyecanı, çıkara dayanmayan bir özlemle didinen saf ve onurlu bir hayattır. Sürekli doğruyu aramak, bulguları çarpıtmamak, okumadığını okumuş gibi göstermemek, bulmadığı sonucu bulmuş gibi göstermemek, başkalarının düşüncelerini kendi görüymüş gibi göstermemek gibi erdemlere sahiptir. Olgun insanın ahlaksal hayatı paraya, üne ve otoriteye önem vermeyen fakat gerçekleri bulma ateşi ile çırpınan bir hayattır.
Olgun insan ahlaki değerleri yüksek olan kişidir. Olayları ve olguları olduğu gibi kabul eder, gerçeğe saygılı kişidir. Esen rüzgarın yönüne göre veya güçlüye göre fikir değiştiren veya anlayışını güçlü olana göre belirleyen kişi değildir. Kendinden zayıfı ezmeyen ve kendinden güçlünün önünde diz çökmeyen, sağlıklı iç gelişmesini tamamlamış, olgun yapısıyla insanı insan olarak gören ve insan olduğu için saygı duyan ahlaklı ve erdemli kişidir. Evrensel düşünmek zorunda olduğundan, din, dil, ırk ayrımı yapmadan yaptığı araştırmayı dünyanın her insanı ile bölüşmede evrensel olmak zorundadır. Hümanist kişiliklidir. Olgun insan başka yaşam biçimlerini daha iyi anladığı için çevresindeki insanları daha iyi anlar, kişileri olduğu gibi kabul eder ve onlara yardım elini uzatmakta gecikmez.
Can Dündar olgunluğu şöyle anlatmaktadır[11]: “ önemli değil kaç kez yenildiğin; önemli olan yenilgiden sonra yeniden doğrulabildiğin. Bu paramparça ruhlardan, çelişkili ruhlardan, çatışmanın açtığı yaralardan mucizevi bir ahenk çıkıyor ortaya… ki  olgunluk diyorlar adına….”
Olgun kişi eleştiri ve özeleştiriye açıktır başta kendi çalışmaları olmak üzere olayları ve olguları tarafsız, nesnel bir şekilde inceleyebilen, araştırabilen ve sorgulayan kişidir. Olgun insan her türlü eleştiriye açık olduğu gibi kendi kendini de eleştiren veya özeleştiri yapan erdemli insandır. Olgun insan çevresindeki olayları, kişileri en ince ayrıntısına kadar araştıran ve sorgulayan kişidir. ‘Erdemli kişi önce kendini yargılamasını bilen kişidir’ özdeyişi olgun insan için çok yerinde bir deyiştir.  Olgun insan tarafsız, bağımsız karar verebilen, gerektiğinde düşüncelerinin mevcut anlayışla bağdaşıp bağdaşmadığına bakmaksızın açık, net ve özgürce ifade eden kişidir[12].
Dini kitaplarda olgun insan, ahlakı güzel olan insanla aynı kefeye konularak olgun insanın özelliklerini şöyle sıralamıştır[13]:
Kendisi için istediğini başkası için de istemek, kendisi için arzulamadığını başkaları için de arzulamak, olduğu gibi görünmek ya da göründüğü gibi olmak, küçüklere sevgi büyüklere saygı göstermek, affetmek, hoşgörülü davranmak başkalarının kusurlarını araştırmamak, öfkeye hakim olmak, sözünde durmak, ahde vefa göstermek, doğruluk ve dürüstlükten zerrece taviz vermemek, güvenilir olmak, kibirden gururdan sakınmak, mütevazî olmak, cimrilikten, tamahtan uzak durmak,cömert olmak, her hususta sabırlı olmak, asla adaletten ayrılmamak, boş vakitlerini iyi işlerde değerlendirmek.
Olgunluğu insan unsuruna indirgeyip, olgun insanı liderlik kavramıyla özdeşleştiren belirtmeler bulunmaktadır. Çünkü netice itibarıyla olgun insan yetkin insan, bir işi yapabilme kabiliyeti olan, bir pozisyonun kendisine atfedildiği insan  demek olduğu kadar sosyal gruplarda kendiliğinden ortaya çıkan insan demektir.
Liderlik analizlerine göre, liderlik otoriter ve demokratik lider olarak iki kısma ayrılmaktadır. Geleneksel toplumlarda ortaya çıkan otoriter lider otoritesini ve sorumluluğunu bulunduğu pozisyondan alır. Yapılan incelemeler sonucunda otoriter liderlerin, topluma uymaya büyük önem verdikleri, değişmez bir kişiliğe sahip oldukları, idarede amir-memur ilişkilerine büyük önem verdikleri, gücü elinde tutan kişi ve gruplara dönük olduğu, etnosantrik olduğu sonuçlarına varılmıştır[14].
Demokratik liderlikte ise lider, bu vasfını başkalarının kendini lider olarak seçmeleri ve bu görevde ona saygı göstermeleri sonucu elde etmektedir.
Bir liderin en bariz rolü gruba ait faaliyetleri koordine etmesidir. Bulunduğu grubun gayelerine erişmesinin yollarını kararlaştırarak planlama görevini üzerine alır. Bunu yaparken de bulunduğu grubun hedef ve gayelerini tespit etmek görevini haizdir. Grup üyelerinin faaliyetlerini gözlemleyerek hakimiyetini idame ettirir[15].
Lider, grup içi çekişmelerde hakemlik görevini güder. Uzlaştırıcı kişilik liderliğin özelliklerinden biridir. Davranışları ile grup üyelerine örnek bir model olmak zorundadır. Aynı zamanda grubu dışarıya karşıda temsil eder bu yüzden bir semboldur[16].
Bu şekilde çeşitli özellikleri verilen liderliğin fonksiyonları asli ve tali olarak ikiye ayrılmaktadır. Asli fonksiyonlara göre, lider, icraatçı, planlayıcı, siyaset tayin edici, uzman, grup içi ilişkilerde kontrolcü, hakem tali fonksiyonlar ise liderin bizzat üzerine aldığı ikame edebilme, baba olma, ideolog  gibi fonksiyonlardır[17].
Dikkati çeken, olgun insan özellikleri ile lider insan özellikleri paralellik arz etmektedir. Özellikle demokratik liderin özellikleri olgun insana atfedilen özellikleriyle çakışması önemlidir. Örgütsel önderlik yetkinlikle eş anlı olarak ulanılmaktadır ve yetkinlik örgüt içi önderliğin özellikleri arasında yerini almaktadır[18].
Olgunlaşmış insanın özelliği ile büyük liderlerin 25 evrensel özelliği birleştirilince ortaya olgunlaşmış insanın genel kabul gören özellikleri ortaya çıkmaktadır. Buna göre olgunlaşmış insan[19]; heyecanlıdır, ufku genişletmeye çalışır, istekli bir okuyucudur, iyi not alır, iletişim kurma becerisi mükemmeldir, uyum sağlar, zamanını iyi kullanır, güvenilir ve vizyon sahibidir, kontrolünü kaybetmez, kendi kendini disipline eder, hatalarını tekrarlamaz, tutarlı ve alçak gönüllüdür,herkese aynı şekilde saygılıdır ve iyi bir öğretmendir, pozitiftir ve kendini başkasının yerine koyar, azimli ve sabırlıdır.


KAYNAKÇA
Baynur,Feriha,  Genel Psikoloji, İnkilap ve Aka Kitapevleri, İstanbul, 1973.
Burwash, Peter, Liderliğin Anahtarı, (çev: Hüseyin Aydın), Timaş yy, İstanbul, 1997.
Büyük Larousse, Milliyet yy, İstanbul, Baskı Yılı yok, cilt 17 ve cilt 24.
Dündar, Can, “olgunluk”, www.turkstudent.net/art/1109 (erişim tarihi: 18.06.2004).
Katz,Daniel, Robert Kahn, Örgütlerin Toplumsal Psikolojisi, (çev. Halil Can), Doğan Basımevi, Ankara, 1977.
İpbüken, Yalçın, “Değer Yaratan İnsan Kaynakları : İ.d.e.a. Görüşü”, İnsan Kaynakları Konferansı , Konferans Klasörü, İstanbul, 2000.
Krech, Crutch, Ballachey Fild,  Cemiyet İçinde Fert (çev. Mümtaz Turhan), Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, 1997.
Maxvell,John, İçinizdeki Lideri Geliştirmek, (çev. Selim Yeniçeri), Beyaz yy, İstanbul 1998.
Meydan Larousse, Meydan yy, İstanbul, 1990, c.9.
Munn, Norman, Psikoloji, (çev: nahid tender), Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, 1968.
Özdiller,İlhan “Neden Yetkinlik ?”, Human Resources, Eylül-Ekim 2001.
Ortaş,İbrahim, “Bilim, bilim insanı ve bilimsel etik”, www.turkstudent.net (erişim tarihi:18.06.2004).
Shippmann,Jeffery S,  “The Practice of Competency Modeling”, Personnel Psychology, V.53, 2000.
Türk Dil Kurumu,  www.tdk.gov.tr (erişim tarihi: 18.06.2004)
Yılmazoğlu,Sıdık, “islamda güzel ahlak” www.turkstudent.com (erişim tarihi: 18.06.2004).


[1] Büyük Larousse, İstanbul, Baskı Yılı yok, cilt 17, s.8824, Türk Dil Kurumu, www.tdk.gov.tr (erişim tarihi:18.06.2004)
[2] Norman Munn, Psikoloji, (çev: nahid tender), Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, 1968, s.121.
[3] Meydan Larousse, Meydan yy, İstanbul, 1990, c.9, s.513-514.
[4] Türk Dil Kurumu,  www.tdk.gov.tr (erişim tarihi: 18.06.2004)
[5] Büyük Larousse, cilt 24, s.12545.
[6] İbid s.12546.
[7] Jeffery S.Shippmann, v.d., “The Practice of Competency Modeling”, Personnel Psychology, V.53, 2000, s.706.
[8] Yalçın İpbüken, “Değer Yaratan İnsan Kaynakları : İ.d.e.a. Görüşü”, İnsan Kaynakları Konferansı , Konferans Klasörü, İstanbul, 2000, s.5., ayrıca bkz. İlhan Özdiller, “Neden Yetkinlik ?”, Human Resources, Eylül-Ekim 2001, s. 46-47.
[9] Jeffery S.Shippmann, ibid, s.707 vd.
[10] İbrahim Ortaş, “Bilim, bilim insanı ve bilimsel etik”, www.turkstudent.net (erişim tarihi:18.06.2004)
[11] Can Dündar, “olgunluk”, www.turkstudent.net/art/1109 (erişim tarihi: 18.06.2004).
[12] İbrahim Ortaş, ibid
[13] Sıdık Yılmazoğlu, “islamda güzel ahlak” www.turkstudent.com (erişim tarihi: 18.06.2004)
[14] Feriha Baynur, Genel Psikoloji, İnkilap ve Aka Kitapevleri, İstanbul, 1973, s.279.
[15] Crutch Krech, Ballachey Fild,  Cemiyet İçinde Fert (çev. Mümtaz Turhan), Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, 1997, s.248.
[16] ibid, s.252-253.
[17] İbid, s.253.
[18] Daniel Katz, Robert Kahn, Örgütlerin Toplumsal Psikolojisi, (çev. Halil Can), Doğan Basımevi, Ankara, 1977, s.335.
[19] Peter Burwash, Liderliğin Anahtarı, (çev: Hüseyin Aydın), Timaş yy, İstanbul, 1997, s.8, John Maxvell, İçinizdeki Lideri Geliştirmek, (çev. Selim Yeniçeri), Beyaz yy, İstanbul 1998, s.24-25.

Hiç yorum yok: